Alınan tüm önlemler ve sosyal mesafe çağrılarına rağmen koronavirüs salgını tüm dünyada yayılmaya devam ediyor. 14 Nisan tarihi itibariyle Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre COVID-19, 1,8 milyona yakın insana bulaşmış durumda. Hayatını kaybedenlerin sayısı ise 111,828 olarak belirtiliyor. Henüz aşısı bulunmayan koronavirüsün, alınan karantina ve sosyal mesafe önlemlerinin kaldırılmasıyla çok daha hızlı bulaşma göstermesi bekleniyor.
Bugüne kadar konulan teşhisler ülke hastanelerinde semptom gösteren kişilere uygulanan testler aracılığıyla gerçekleşti. Fakat mevcut önlemlerin kaldırılması, karantina, uzaktan eğitim ve çalışma gibi tedbirlerin bırakılmasının ne gibi sonuçlar doğurabileceğini anlamak için COVID-19’a yakalanmış kaç kişinin semptom göstermediği ve ne ölçüde bulaşıcı olduğunu anlamamız gerek.
İngiliz Tıbbi Gazetesi tarafından yayınlanan bir araştırma makalesi virüse yakalanan %78’lik kesimin hiç semptom göstermediğini ortaya koyuyor. Makale, İtalya’da salgının merkez üssü olan köyde yapılan araştırmalarla örtüşüyor. Bahsi geçen köyde vakalar %50-75 oranında asemptomatik olarak ilerliyordu. Konuya ilişkin bir diğer rapor da Dünya Sağlık Örgütü tarafından yayınlandı. DSÖ tarafından yayınlanan rapora göre enfeksiyonların %80’i hastalık belirtisi göstermeden ilerlerken, %15’i şiddetli enfeksiyon belirtisi gösteriyor, %5’lik kesim ise enfeksiyonla kritik seviyede mücadele ediyor.
İngiliz Tıbbi Gazetesi raporunu Çinli yetkililerin 1 Nisan tarihi itibariyle paylaşmaya başladığı semptom göstermeyen vakalara ilişkin verilerden elde edilerek oluşturmuş. Rapora göre 1 Nisan tarihi itibariyle teşhis konulan 166 hastanın 130’u hastalığa dair herhangi bir semptom göstermemiş. Semptom gösteren 36 hastanın ise denizaşırı ülkelerden ülkeye giriş yaptığı Çin Sağlık Örgütü tarafından tespit edilmiş.
İngiliz Tıbbi Gazetesi (BMJ) verileri, dünya çapında günlük olarak yayınlanan yeni bilgi ve bulguların çoğunun, semptom gösteren, hastane yardımı arayan, bir teste giren ve pozitif test sonucu alan insanların potansiyel olarak hastalığın yayılımında küçük bir kısmı temsil ediyor olması sebebiyle kritik öneme sahip. Araştırma, COVID-19’un SARS gibi çoğu vakanın semptomatik ve gözlemlenebilir olduğu salgınlardan çok daha farklı olduğunu tekrar hatırlatıyor.
Sosyal mesafe önlemleri salgını ne derece durduruyor?
Toplam enfeksiyon sayısında daha net bir bilgi alabilmek için gerekli olan yaygın antikor testi kaç kişinin halihazırda COVID-19 hastalığı taşıdığını ortaya koyacaktır. Ancak bu test henüz yaygın biçimde kullanılmıyor. Zira elde edilecek rakamlarla sosyal mesafeli tedbirlerin kaldırılması konusunda daha doğru kararlar verilebilir.
Örneğin; eğer antikor testleri nüfusun büyük çoğunluğunun zaten COVID-19 taşıdığını ortaya koyarsa, olası bir karantine ya da sosyal mesafe tedbirlerinin kaldırılması sonrasında semptom göstermeyen ya da teşhis konulmamış kişilerin enfeksiyon yayma şansı olacağı söylenebilir. Öte yandan nüfusun çok küçük bir kısmında enfeksiyon varsa, sosyal mesafe önlemlerinin kaldırılması süreci, tedavi bulunana kadar ertelenebilir.