Birleşik Arap Emirliklerinde Teknoloji Firmalarının Yol Haritası

Dubai’ye ilk defa Turkcell’de işe başlamamdan kısa süre önce, 2003 Eylül ayında gelmiştim. O zaman Dubai alışveriş festivali ve 3 büyük alışveriş merkezi ile ünlü olmuş, daha sonra Burj Al Arab oteli ile de lüks yaşam destinasyonu olma yönünde sinyallerini vermişti. Yıllar geçtikçe Turkcell’de farklı görevlerde yer alarak teknolojinin gelişimine, iş ortaklığı sistemlerinin önemine, farklı ülkelerde aynı teknolojinin çok farklı pozisyonlanması gerekliliğine ilk elden şahitlik ettim.

2013 yılında, Turkcell’de tüm kurumsal mobil ürünlerden sorumlu Grup Başkanı iken, yolum tekrar BAE ile kesişti. Beni görüşme ve değerlendirme merkezi için  çağırdıklarında çok farklı bir Dubai ile karşılaştım. 2014 yılında aldığım teklif sonucu Etisalat firmasında göreve başladım ve o günden beri Dubai’de yaşamaya devam ediyorum. 5 sene içerisinde burada iş yapmak isteyen firmalar, iş bulmak isteyen profesyoneller ve buraya yerleşmek isteyen çok sayıda aile ile görüştüm, yardımcı olmaya çalıştım. Bu yazımda iş yapmak isteyen teknoloji firmaları için en önemli konuları özet olarak vermeye çalışacağım.

Türkiye’de inanılmaz bir birikim ve yaratıcılık olduğu hepimizin malumu. Fakat kendi ülkemizdeki rekabet ve başarı şartları her zaman diğer ülkeler için aynı olmadığından, farklı bir bakış açısı ile bu bölgeyi ele almak lazım.

Öncelikle BAE, bir ülke olarak görülse de aynen ABD de olduğu gibi federe ve lokal yani emirlik yapıları olarak farklılık göstermekte. Bunun detayları web’de bulunabilir fakat önemli olan iş hayatına etkisi. Gündelik hayatta bir Emirlik’ten aldığınız arabayı diğerine ihraç ederek nakil ettiğiniz ya da oturma izninizi bir Emirlik’te iptal ederek diğerinde tekrar elde ettiğiniz düşünülürse, gündelik ticaret hayatında her bir Emirlik’in farklılıkları olduğunu kabul etmek lazım. Bu sebeple genelde ortaklık veya dağıtım yapılarında farklı Emirliklerde, farklı partilerin yer alması genel kabul gören bir durum. Bu açıdan, özellikle pazara ortaklık veya yerel dağıtıcı ile girecek firmaların konuyu araştırmaya önem vermeleri gerekmekte. Bu mantık şirketin kuruluş yeri veya yapısı için de geçerli. Gittikçe daha cazip şirket kurma koşulları getirilmekle beraber, aynı durum Emirlikler veya serbest bölgeler arasında da farklılık göstermekte. Bu konuda  özellikle ticaret ateşelerimizden, TİM’den ve başarılı şekilde faaliyette bulunan Türk danışmanlardan görüş almakta yarar var.

Tüm ülke genel olarak dış yatırımı özendirmekle beraber,
tarihsel ve vizyon olarak çok kültürlü yatırımın, ticaretin merkezi Dubai.
Tabii çok kültürlü olunca, çok farklı iş anlayışları, güç dengeleri de
oluşuyor. Genelde her ülkenin, nüfus ve kabiliyetine bağlı olarak ağırlıkta
olduğu sektörler göze çarpıyor. Dolayısıyla buralarda genel teamül, benzer
ülkeden gelen şirketlere tolerans göstermek olabiliyor. Devlet şirketleri ise
zaman zaman politik gelişmelerden etkilense de sonuç ve destek alacakları
şirketler ile çalışmak istiyorlar. Benim tavsiyem eğer şirketin Türkiye dışında
merkezi, şubesi veya ortağı varsa, bu üst kimlik üzerinden buraya gelmeleri şeklinde
olacaktır.

Tüm yerleşik firmaların ortak satın alma kriterleri; hizmet alacakları firmaların BAE’de şirketleşmiş olması, destek verecekleri kadroları istihdam ediyor olmaları ve özellikle iş geliştirme aşamasında işin uzmanlarını mutlaka proje sunum  sürecine katmaları oluyor. Gene önemli bir tavsiyem: çok ortaklı şirketlerin bir ortaklarını işin başında burada uzun süre veya kalıcı olarak konumlandırmaları. Bu yaklaşım gelen firmalar için şirketin ilk büyüme sürecinden şu ana kadar mutlaka işe yaradı.

İş geliştirme sürecinde yaşanan diğer kronik bir sorun ise; genelde
hep BAE’de yaşayan kişiler için çok anlamlı olmayan Türk firmaların referansları
verilmeye ve daha çok Türkiye’ye uygun anlatımlar ve sunumlar yapılmaya çalışılıyor.
Basit kurallar; mesela VOIP’deki imitasyonlara rağmen bu iletişim kanalını
kullanmak istemek, zorla randevu almaya çalışmak, farklı bir hafta sonu düzeni
olduğu unutularak atılan mail veya aramalar, hep farklı kültüre adaptasyon sürecinde
yaşanan sorunlar olmaya devam ediyor.

Son ama çok önemli bir başka konu da zaman kavramı. Türkiye’den
çok farklı olarak BAE‘de bir işin yapılma, karar alma süreci çok uzun olabilir.
Çünkü temelde burada yaşayan tüm insanların, özellikle expat denilen, lokal
olmayan kesimin genel gayesi kendi ülkelerinden daha iyi olan yaşam sürelerini mümkün
olduğunca uzun tutmak. Dolayısıyla riskli kararlar veya çabuk elde edilen
zaferler her zaman tercih edilmeyebilir. Buna karşılık diğer önemli bir kavram da
fırsatçılık. Genelde sadakate dayalı bir iş anlayışı, uzun süreli ortaklıklara
her zaman rastlanılmıyor. Genel yaklaşım ihtiyaç anında ihtiyaca cevap verecek donanımda
ve zamanlamada olmak. Bu koşul gerçekleştiğinde bir anda işler çok hızlı ilerleyebiliyor.

Evet kısaca özetlersek; 9 milyondan fazla insanın bir arada
harmoni, barış içinde yaşadığı ve ekonomiyi destelediği bir yer BAE. Eğer kurallarını
anlar ve ona uygun stratejiler koyarsak, eminim ki birçok firmamız için önemli
başarılar sağlanacaktır. Yazıma, inanılmaz vizyonu ile yaklaşık 50 senedir
BAE’nin gelişiminde büyük rol oynayan sayın Shaikha Mohammed Bin Rashid Al
Maktoum’dan bir alıntı ile son veriyorum. Bence burada iş yapmak isteyen herkes
için çok önemli bir mesaj:

“Biz, BAE’de “imkansız” denilen kelime nedir bilmeyiz; sözlüğümüzde böyle bir terim yok. Bu söz ancak ilerleme kaydetmek istemeyen ve mücadeleden korkan tembel ve zayıflar tarafından kullanılır. Bir kişi potansiyelinden, yeteneklerinden ve bununla beraber kendine güveninden şüphe duyarsa; hedefine ulaşmak için önderlik eden pusulasını kaybederek başarısız olur. Gençliğe, bir numara olmak adına ısrarcı olmalarını emrediyorum.”

İTÜ Bilgisayar Mühendisliği mezunu, kahveyi çok seven biriyim. Gündemi takip ederek sizleri en doğru bilgiye kaynaklarıyla ulaştırıyorum. Bilgiaktif kurucu ve editörüyüm.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back To Top