Türkiye, 2000’lere doğru telefon hattı üzerinden hizmet
veren ADSL teknolojisi sayesinde genişbant internet erişimiyle tanıştı. Daha
öncesinde telefon üzerinden çevirmeli ağ ile daha yavaş bir internet deneyimine
sahiptik. ADSL teknolojisi sonrasında internet hızımızda artış olsa da, fiber
internet deneyimine geçiş maalesef istenilen oranda gerçekleşemedi. Fiberin
avantajları toplumun geneline yayılamadı.
Kazı izinleri
konusunda problem var
Bunda ülke genelinde fiber altyapısının yaygınlaştırılması
için yapılan çalışmaların karşılaştığı engeller büyük oranda etkili oldu. Türkiye’de
fiber altyapının büyük çoğunluğu Türk Telekom’un elinde bulunuyor. Alternatif
telekom şirketlerinin fiber hat döşemek için gerekli kazı izinlerini alma
konusunda belediyelerle yaşadığı sorunlar, belediyelerin bu işi bir gelir
kapısı olarak görmesi gibi nedenler, Türkiye’nin fiber ağla örülmesine sekte
vurdu.
Toplam fiber altyapı
uzunluğu 355.028 km.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) 2018 yılı
4. çeyrek pazar verilerine baktığımızda bu konuda ne aşamada olduğumuz hakkında
net bir bilgi sahibi olabiliyoruz. Fiber altyapı açısından, bir önceki yılın
aynı döneminde 324.667 km. olan fiber uzunluğunun, 2018 yılı dördüncü çeyreğinde
355.028 kilometreye ulaştığı ve yıllık yüzde 9 oranında bir artış gerçekleştiği
görülüyor.
Türk Telekom’un fiber
ağı 282.022 kilometre
Türkiye’de en büyük fiber altyapıya sahip kurum Türk
Telekom. Şirket, 2017 yılında 256.474 km. olan fiber uzunluğunu 2018 yılında yüzde
10 artırarak 282.022 kilometreye çıkarmış. Aynı dönemde alternatif telekom işletmecilerinin
68.193 km. olan toplam fiber altyapı uzunluğu ise yaklaşık yüzde 7,1 artarak
73.006 kilometreye ulaşmış. 2018 yılı dördüncü çeyreği itibarıyla alternatif
işletmecilerin toplam fiber altyapı uzunluğunun sadece 73.006 km. olması
konunun vahametini ortaya koyuyor.
xDSL abone sayısı 9,5
milyon, fiber abone sayısı 2,8 milyon
Abone sayılarına baktığımızda ise şöyle bir tabloyla karşı
karşıya olduğumuzu görüyoruz: Öncelikle Türkiye’de genişbant internet abone
sayısının 2008 yılında 6 milyon gibi çok düşük bir seviyede olduğunu
belirtmekte yarar var. Şu an 13,4 milyonu sabit, 61,1 milyonu mobil olmak üzere
yaklaşık 74,5 milyon genişbant internet abonesi mevcut. 2018 yılı dördüncü
çeyrekte xDSL abone sayısı 9,5 milyona yaklaşırken, fiber abone sayısı ise 2,8
milyonu aşmış. 9,5 milyona yaklaşan xDSL abonelerinde alternatif işletmecilerin
payı da yüzde 25,8 seviyesinde.
‘Eve Kadar Fiber’
abone sayısında artış yüzde 44,5
Bu veriler, internet abone sayısının bir önceki yılın aynı
dönemine kıyasla yüzde 8,2 artışına karşılık geliyor. ‘Eve Kadar Fiber’ abone
sayısında ise artış yüzde 44,5 gibi daha yüksek seviyede gerçekleşmiş. Kablo
internet abone sayısının yıllık büyüme oranı BTK verilerine göre yüzde 12,7
düzeyinde kalmış. Sabit genişbant internet abonelerinin aylık ortalama veri
kullanımı ise 97,5 GB seviyesinde.
Türkiye’de fiberin
pazar payı yüzde 20,9
Türkiye’de fiberin pazar payı yüzde 20,9 seviyesinde. Kablo
internetin pazar payı ise yüzde 7 gibi daha düşük bir düzeyde. 2018 yılı 4.
çeyrek pazar verilerine göre, aynı dönemde TTNet’in sabit genişbant pazarındaki
xDSL payı gerilemeye devam ederek yüzde 52,6 seviyesine inmiş. TTNet’in xDSL
payının gerilemesinde müşterilerine fiber teklifiyle gitmeleri ve fibere geçiş
için ikna kampanyası başlatmış olmaları etkili. Ancak bu noktada fiyatların
daha makul seviyelerde tutulması, fiber internetin geniş kitlelere ulaşmasında
yararlı olacaktır.
Fiber yaygınlığı OECD
ortalamasının altında
Türkiye’nin internet altyapısı ve internete erişim konusunda
ne aşamada olduğunu, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkeleriyle
kıyaslama yaparak görebiliriz. OECD genelinde ağırlıklı ortalama internet kullanım
oranı Aralık 2017 itibarıyla DSL için yüzde 12,4, kablo için yüzde 9,9 ve fiber
için yüzde 7,1 seviyesinde gerçekleşmiş.
OECD ortalaması yüzde
7,1, bizde sadece yüzde 3,4
Türkiye’de ise Aralık 2018 itibarıyla sabit genişbant internet
entegrasyonunun DSL için yüzde 11,6, kablo için yüzde 1,1 ve fiber için yüzde 3,4
seviyesinde olduğu görülüyor. Bir başka deyişle, OECD ülkelerinde fiber teknolojisi
üzerinden internet kullanım oranı yüzde 7,1 seviyelerinde iken, Türkiye’de
fiber internet bağlantısına erişme şansı bulabilenlerin oranı yüzde 3,4 gibi
daha düşük bir seviyede kalıyor.
Bakır kablolu
sistemden fiber altyapıya dönüşüm şart
Sonuç olarak; fiber internet altyapısının daha hızlı
gelişmesi ve abonelere daha hızlı internet imkânı sunulması için seferberlik
başlatılması gerekiyor. Abonelerin santrale olan uzaklığına oranla hızın daha
yavaşladığı bakır kablo sisteminden, yüksek hızlı internet erişimine imkân
veren fiber altyapıya geçiş, kamu ve özel telekom sektörünün önceliği olmalı. Bu
sağlandığı takdirde bireysel kullanımdan kurumsal kullanımlara kadar her alanda
yüksek hızlı internet erişimi ülke geneline yayılacak ve bunun toplumumuz için büyük
faydaları olacaktır.